23 Ocak 2009 Cuma

az ama öz geçmişim 1

10 ağustos 88'de doğdum. 10 ağustos 94'te, 6'ncı yaş günümdü, ilk bisikletimi hediye alırken bir kere doğacak, doğum günümü takip eden ilk haftanın son günü, devasal bir inşaat çukuruna düşerek can verecektim. hayatım gözlerimin önünden bir kısa metrajlı film şeridi gibi -7 yaşındasın sonuçta, uzun metraj mı olacağıdı- akıp gidiyordu o esnada. mızrak gibi, zeminden yükselen inşaat demirlerine saplandı bedenim, kafatasım parçalandı, beynim aktı, çimento harcını seyreltti kanım. nasıl oluyorsa, bu kısacık 7 yıla, iki örgün eğitim hayatı sığdırmayı başarabildim ama...

çok dayak yedim. elin çocuğundan dayak yedim diye annemden arada sırada, mahalle arkadaşlarımdan mütemadiyen. bütün bu dayaklarımdan biri, birlikte evcilik oynadığımız "hayat eşlerim" ve "metreslerimin" gözleri önünde ve çığlıkları eşliğinde gerçekleşti. gururumun sağlığını vücudumun sağlığından üstün tutmam gerektiği kanısına o gün varmıştım. ama hiçbir dayağım, "mum söndü yapıyorsunuz" gerekçeli dayak kadar ağlatmamıştır beni. o, bütün hüzünbaz dayak anında ve sonrasında, bir tek o kadim ve çirkef iftiraya ağladım; böğrüme inen yumruklara değil. 8'inci yaş günüme bağladım bunu: o mumu üflemeyecektim... bir dönem, yılmaz erdoğan'la aynı kızı sevdik sanırım: "okul servisi onu hep amansız, zamansızca bir lojman griliğine götürüyordu." siyah zeminde beyaz harfler ve rakamlar: askeri araç plakası. haki kötü bir renktir, "halk" otobüsü yeşilin seçiniz...

"az ama öz geçmişim 1" diyor. dahası var yani. ama dahası olan bir az ama öz geçmiş, en fazla ne kadar az ama öz geçmiş olabilir ki!?

3 yorum:

mercimek dedi ki...

bu yazıyı "yazı dizisi" kıvamında geliştir, evet. çok beğendim çünkü ben, çok hem de.

kırmızıdenizyıldızı dedi ki...

ben de çok beğendim, inanamıyorum ama:)
hem de bir eşek yazmış:):)

bre melun dedi ki...

çok dokunaklı bir hayat hikayesi.bir "genç werther in acıları" ayarında.. tam 26 dakikadır ağlıyorum.